Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Unutulma Hakkı ve KVKK Kararı

Kişisel Verileri Koruma Kurulu(KVKK) 23.06.2020 tarih ve 2020/481 sayılı kararı ile kişilerin ad ve soyadı arama motorları üzerinden yapılan aramalarda çıkan sonuçların indeksten çıkarılmasına yönelik talepleri değerlendirdi. Unutulma hakkının üst kavram olarak değerlendirildiği bu talep, daha önce de Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın Google İspanya kararına konu oldu. KVKK’nın bu kararı da emsal aldığı ve unutulma hakkı kapsamındaki taleplerin değerlendirilmesinde kullanılacak kriterleri yayınladığı kararına gelin beraber bakalım.

5651 sayılı yasa unutulma hakkını sağlar mı?

Öncelikle, KVKK’ nun ilgili kararında, mevzuatımızda unutulma hakkına kavramsal olarak yer verilememekle birlikte  bu talebi karşılayabilecek düzenlemeler olduğu belirtilmiştir. 5651 sayılı yasanın özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi yönündeki düzenlemesinin de bu hakkın yerine getirilmesinde uygulanacak bir düzenleme olduğu belirtilmiştir. Ancak 5651 sayılı yasanın özel hayatın gizliliğini düzenleyen ilgili maddesi, Yargıtay kararları gereğince ‘’kişilik haklarının ihlali’’ durumunda uygulanabilir sayılmıştır. Bu anlamda kişilik haklarına müdahale etmeyen, hukuka aykırılık oluşturmayan ve/veya suç unsuru barındırmayan içeriklerin 5651 sayılı yasada sayılan düzenleme ile kaldırılması pek mümkün olmamaktadır. Unutulma hakkı ise hukuka aykırılık teşkil etmese bile kişinin bilinmesini istemediği veya isminin geçmesini istemediği içerikler bakımından çok daha üst bir kavramı ifade etmektedir. Bu anlamda 5651 sayılı yasada yer alan içeriğe erişimin engellenmesi düzenlemesinin unutulma hakkını sağlamaya yönelik bir düzenleme olduğu tespitine katılmak pek mümkün değildir.

Veri sorumlusunun unutma yükümlülüğü

 Unutulma hakkını sağlamaya yönelik veri işleme faaliyetinin durdurulması, silme, yok etme ve anonim hale getirme ile indeksten çıkarma işlemlerinden somut olaya göre en uygun olana karar verilebileceği ve böylece unutulma hakkı kapsamındaki taleplerin karşılanabileceği belirtilmiştir.  Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun getirdiği veri işleme ilkelerinden belki de en önemlilerini işlendiği amaçla bağlantılı ve sınırlı sürede veri işleme oluşturmaktadır. Böylece, kişisel veri işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması halinde kişisel veri saklamanın da son bulması amaçlanmıştır. Bu halde veri sorumlusunun silme, yok etme veya anonim hale getirme yöntemlerinden en uygun olanı seçerek kişisel verinin yok edilmesini sağlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Ancak KVKK’ nun ilgili kararında belirtilen ‘’indeksten çıkarma’’ seçeneği, veri sorumluları tarafından yerine getirilmesi gereken bir yükümlülük değildir. Veri sorumlusunun KVKK tarafından getirilen kişisel verilerin yok edilmesine yönelik yükümlülüğünü yerine getirmesi ise otomatik olarak indeksten çıkarma sonucunu doğurabilir. Bu anlamda, kişilerin unutulmasını istemesinden ziyade veri sorumlularının unutma yükümlülüğü olduğunu belirtmek daha doğru olacaktır.

Basın özgürlüğü, arşivler ve çok daha fazlası

Kişisel verilerin korunması hakkı, diğer hak ve özgürlükler, diğer kanunlarda yer alan yasal düzenlemeler ve kişilerin haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve kamu düzenini ilgilendiren anayasal düzenlemeler ile birlikte değerlendirilmelidir. Bu anlamda, kişisel veri korumanın ve kişisel verilere yönelik hakların diğer tüm düzenleme ve haklar ile birlikte değerlendirilmesi ve birçok süzgeçten geçirilmesi gerekmektedir.  KVKK’ nun ilgili kararında da bu hususa atıfta bulunulmuş ve ilgili kararın ekinde yayınlanan 13 maddelik değerlendirme kriterlerinde ise bu hak ve özgürlüklerin karşılaştırılmasında nelere dikkat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Buna göre, ilgili kişinin unutulma hakkı kapsamındaki talebi değerlendirilirken daha çok medya kuruluşlarına yönelik talepler esas alınmıştır. İlgili kişinin unutulmasını istediği içerik bakımından, ilgili kişinin kamusal yaşamda oynadığı rol ve arama sonuçlarında çıkan bilginin(kişisel verinin) özel nitelikli, güncel, doğru ve hukuka uygun olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak bu kriterler içinde bazıları için değerlendirmenin çok daha dikkatli yapılması gerektiği ve bu sebeple daha açık ve anlaşılır yönlendirmeler yapılması gerektiği açıktır. Örneğin, arama sonuçlarında ulaşılan bilginin kişi hakkında önyargıya sebep olup olmadığı nasıl değerlendirilecektir? Kişi hakkında ulaşılan bilginin kimlik hırsızlığı veya takip edilme riski doğurması hangi kriterlere göre incelenecektir? Öyle ki, siber saldırıların vardığı nokta düşünüldüğünde her bilginin ya da her sistemin bu sonuca götürme ihtimali bulunmaktadır. Yine ilgili kişiye ilişkin bilgilerin yayımlanmasında yasal zorunluluk olup olmadığı değerlendirmesi kamu kurumları bakımından öngörülmüştür ancak kamu kurumları bakımından bu yönde bir yasal düzenleme mevcut değildir.

Unutulma hakkının muhatabı arama motorları mı? 

Arama motorları, web sitelerinde yer alan içerikleri indesklemekte ve böylece arama sonuçlarını oluşturmaktadır. Arama motorları tarafından yapılan indekslemelerde aranan kelimenin içerikle bağlantısı, SEO(arama motoru optimizasyonu), web sitesinin trafiği vs. gibi birçok kriter dikkate alınmaktadır Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus şudur: arama motoru tarafından yapılan indekslemenin içeriğini içerik sağlayıcı oluşturmaktadır. İçerik sağlayıcı, 5651 sayılı yasada, internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. İnternet siteleri bakımından 5651 sayılı yasada yer alan bir diğer tanım ise yer sağlayıcıdır ki,hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlardan hareketle, arama motorlarının indekslediği içerikleri sağlayanlar, içerik sağlayıcılardır. Nitekim, KVKK’ nun ilgili kararında da medya kuruluşlarına ait internet sitelerinde yer alan kişisel verilerin kaynaktan silinmesine yönelik başvurularda, kaynaktaki içeriği sağlayan olarak basın organlarının veri sorumlusu olarak kabul edildiği belirtilmiştir. Ek bir bilgi olarak, içerik sağlayıcıların internet sitesinde yer verdiği içeriklerin indekslenmemesi yönünde bir seçeneği de bulunmaktadır. Bu anlamda arama motorları indekslemesinin yalnızca arama motoru tarafından değil, içerik sağlayıcılar yolu ile oluştuğunu belirtmek de yanış olmayacaktır. Ancak yine ilgili kararda, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu gereğince yükümlülüğü bulunan veri sorumluları yerine arama motorları unutulma hakkına yönelik taleplerde muhatap olarak belirlenmiştir.

Bu belirlemede internet sitelerinin içerik sağlayıcılarının belirlenememesi ya da belirlense dahi ulaşılamaması veya içerik sağlayıcılar tarafından taleplerin karşılanmamasının etken olduğu sanılmaktadır. Oysaki yine 5651 sayılı yasa gereğince; içerik, yer ve erişim sağlayıcıları, yönetmelikle belirlenen esas ve usûller çerçevesinde tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak bulundurmakla yükümlüdür. Ancak bu düzenlemenin uygulamada yer bulduğunu, gerekli düzenleme ve denetlemelerin yapıldığını söylemek güçtür.

Karar uygulanabilir mi?

Unutulma taleplerinde arama motorlarının muhatap olarak belirlenmesinin  uygulama sırasında bir takım zorluklar  yaratacağı açıktır:

  • İlgili kişi tarafından arama motoruna sunulan talep, KVKK tarafından sayılan 13 kriter gereğince değerlendirilmelidir. Ancak bu kadar hassas bir talebe ilişkin değerlendirme, yorum, karar ve insiyatifin arama motoruna bırakılması hem kişiler hem de arama motorları bakımından birçok yanlış kararın doğmasına yol açacaktır.
  • Arama motorlarının indekslediği içerikler bakımından taleplere yetişmesi çok zordur. Bu durum da ilgili kişiler bakımından hakkın tesisinin gecikmesine ve kişilerin hak ihlali yaşamasına neden olacaktır. Nitekim Google, ‘’Unutulma hakkı ile ilgili olarak verilen Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) son kararını nasıl uyguluyorsunuz?’’ sorusuna ‘’Kısa süre önce Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın verdiği karar, Avrupa Birliği’ndeki arama motorları üzerinde kapsamlı sonuçlara sahip. Mahkeme, belirli kullanıcıların, Google gibi arama motorlarından, içinde kendi adlarının geçtiği sorgulara ilişkin sonuçların kaldırmasını isteme hakkına sahip oldukları kararına vardı. Bundan yararlanabilmek için, gösterilen sonuçların yetersiz, alakasız veya lüzumsuz olmaları ya da artık alakalı olmamaları gerekir. Bu hükmün yayınlandığı 13 Mayıs 2014’ten bu yana, yasalara uygun hareket etmek için hiç durmadan çalışıyoruz. Bu karmaşık bir süreç, çünkü her bir isteği tek tek değerlendirmemiz ve bireyin kendi kişisel verilerini denetleme hakkı ile kamunun bilme ve bilgi dağıtma hakkı arasındaki dengeyi sağlamamız gerekiyor. ….. ancak şimdiden bu türde çok fazla sayıda istek aldığımız için değerlendirmemiz biraz zaman alabilir.’’ şeklinde cevap veriyor. Ayrıca Google tarafından sunulan başvuru formunun da her ülkenin hukukuna uygunluk sağlaması da zor görünüyor.
  • Arama motorları tarafından, ilgili kişi taleplerinin karşılanmaması ya da cevap verilmemesi durumunda arama motoru aleyhinde KVKK’ na başvuru yolu açılacaktır. KVKK’ nun ilgili kararında her ne kadar mahkemeye başvuru yolu işaret edilmişse de arama motorlarının yurtdışı merkezli olduğu düşünüldüğünde yargılamanın oldukça güç bir hal alacağı açıktır.

Özetle, KVKK’ nun ilgili kararı, ilgili kişilerin isim ve soyisimlerinin yer aldığı tüm içerik ve verilerin arama motoru sonuçlarından kaldırılacağı ya da kaldırılması gerektiği şeklinde yorumlanmamalıdır. KVKK’ nun ilgili kararının her olay ve kişi özelinde ayrıca değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır ki KVKK da bu hususun altını özellikle çizmiştir. Kararın uygulaması bakımından ise, kişilerin hak ihlalinin oluşmaması adına daha uygulanabilir ve denetlenebilir düzenlemelerin getirilmesi gerektiği açıktır.

This site is registered on wpml.org as a development site.