Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Marka Hakkının İnternette Haksız Kullanımı ve Taklidi

E

-ticaret çağı, internette satış ve pazarlamayı kolaylaştırmasının yanında başkası adına tescilli markalara ait bilgilere kolay ulaşılması ile marka ihlallerini de arttırıyor. Markanın tanınırlığı ve pazarlanmasında eşsiz bir avantaj sunan internetin, markanın taklidi ve kötü niyetli kullanımı karşısında ise dezavantaja dönüştüğünü görüyoruz.

Başkası Adına Tescilli Bir Markanın Herhangi Bir Üründe ya da Ambalajında Kullanılması

Başkası adına tescilli bir markanın herhangi bir üründe ya da ambalajında kullanılması, satışa sunulması, ithal ya da ihraç edilmesi veya reklamlarda kullanılması marka hakkına tecavüz oluşturan yani marka ihlaline yol açan başlıca fiiller olarak sayılabilir.  İnternette yapılan marka ihlallerinin ise çoğunlukla satışa sunma ve reklam amaçlı kullanma ile oluştuğunu görüyoruz. Ancak internette karşılaşılan en belirgin ihlalin, başkası adına tescilli markanın alan adı olarak kullanılması şeklinde oluştuğunu söyleyebiliriz.

Sınai Mülkiyet Kanunu’nda başkası adına tescilli bir markanın ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak nitelendiriliyor. Burada alan adı konusunda ”ilk gelen alır” kuralı ile marka hakkı arasında bir çatışma olduğunu görüyoruz. Ancak, her ne kadar ilk gelen tarafından alınsa da alan adının başkası adına tescilli markayla iltibas oluşturacak şekilde kullanılması ve haksız rekabet oluşturması halinde kullanımının durdurulmasına karar verildiğini belirtmemiz gerekiyor. Alan adı ile başkası adına tescilli markanın haksız kullanılması halinde, marka sahibinin Sınai Mülkiyet Kanunu ile sağlanan haklarını kullanması da mümkün olabiliyor.

E-ticaret Sitelerinde Yapılan Marka İhlalleri

İnternette sık karşılaşılan bir diğer marka ihlali örneğini ise marketplace yani online pazaryeri uygulamalarında görüyoruz. Özellikle B2C şeklinde çalışan ve her nevi işletmeye satış imkanı veren online pazaryeri uygulamalarında, başkası adına tescilli marka taklit edilerek satışa sunulan ürünler bulunabilmektedir.

Bir diğer durumda ise özellikle reklam, pazarlama maliyetinden kaçmak isteyen küçük işletmelerin satış yaptıkları alanda tanınmış markaların ürün ve görsellerini kullanarak kendi ürünlerini satmaya çalıştıklarını görüyoruz. Burada online pazaryeri sahiplerinin elbette ki her satışa sunulan ürünü marka ihlali konusunda denetleme ya da takip etmesi mümkün değildir. Ancak, online pazaryeri sahiplerinin tescilli marka sahibi tarafından yapılan marka ihlali yapıldığı yönündeki uyarıyı dikkate alma ve marka ihlali yapılmasına izin verecek hiçbir ihtimale izin vermemeleri önem taşımaktadır. Öyle ki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/11-1138 E. sayılı kararı ile, marka ihlali yapıldığı iddiası ile web sitesinden çıkarılması talep edilen ürünün sitede yayımlanmasına devam eden ve satışına izin veren bilinen bir online pazaryeri uygulamasının marka ihlaline ortak olduğu ve marka ihlali ile oluşan zarardan satıcı ile birlikte sorumlu olduğuna karar verdi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun bu kararı ile online pazaryeri uygulamalarına da marka ihlaline yönelik her türlü uyarıyı dikkate almaları konusunda önemli bir uyarı yapılmış olduğunu söyleyebiliriz.

Tescilli bir markanın internette yukarıda saydığımız şekillerden biri ile ihlali halinde, hızlıca harekete geçerek ihlalin resmi makamlarca tespitini sağlamak önem taşıyor. Ancak herhalükarda, resmi makamlara başvuru sırasında internet ortamından kaldırılmış dahi olsa, alanında uzman bilirkişilerce yapılan inceleme ile geçmişe dönük yapılan işlemlerin de tespiti sağlanabiliyor. Devamında ise Sınai Mülkiyet Kanunu gereğince, marka hakkına tecavüzden doğan zararların tazmini ve tecavüz oluşturan eylemlerin men’ini talep etmek mümkün olabiliyor.

This site is registered on wpml.org as a development site.